bana hayır demeyi öğret aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bana hayır demeyi öğret aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Kasım 2015 Perşembe

BANA HAYIR DEMEYİ ÖĞRET, AŞK

kütüphane dekorasyon ev ile ilgili görsel sonucu

Bu akşam kendime şekersiz bir Türk kahvesi yapıp, kitaplığımın önündeki tekli koltuğuma oturdum. Odaya ancak kitap okunacak kadar loşluk veren yerden aydınlatmanın altındaki sandalyede oturan Sabahattin Ali'yle başladım sohbetime. Önce kahve içip içmeyeceğini sordum, "hayır" dedi. Çok kararlı bir "hayır"dı bu. Bir insan nasıl bu kadar net "hayır" diyebilirdi ki. Halbuki sadece bir kahve demiştim. Niye o kadar kesindi. Neden hiç düşünmedi, neden es vermedi, neden bugün iki tane içtim üçüncü çarpıntı yapıyor demedi ama demedi işte kuru bir "hayır" dedi.

Çabucak konuya girdim. Çünkü bilirim, uzun uzun sohbet edecek zamanı yoktur onun. Cümlelerini israf etmez. "Sabahattin Bey, nasıl kısa kısa cümlelere sığdırabiliyorsunuz kocaman aşkları? Nasıl bu kadar güzel seven adamları yazıyorsunuz? Nasıl siz anlatırken o kadınları tüm erkekler sevmeliymiş gibi hissettiriyorsunuz?" Kafasında şapkası, üzerinde jilet gibi ütülenmiş siyah takım elbisesiyle, elindeki purodan bir nefes çekti ve "sen hiç hayatında herkesin aşık olacağına inandığın bir kadının tek aşkı olabildin mi" diye sordu. AŞK'tan bahsediyordu. "Eğer olduysan o kadını anlatırken hayatında hiçbir şeyde olmadığın kadar seçici olursun kelimelerini seçerken ve aklından geçenlerle değil, kalbinden geçenlerle yazarsın onu" dedi.

Kahvemden bir yudum alıp karşıma bakıp "peki" dedim. Daha soracağım şeyler vardı ama Sabahattin Ali'nin yazılacak başka romanları vardı belki de bir yerlerde, gitmişti.

O gitti. Bense oturduğum yerde aşkla AŞKta kaldım. Kuru bir "hayır" bana ölüm kadar uzakken...

pamir